Bazen insanlar, kendini beğenmişlik ya da kibir sözcüğü yerine kulağa daha hoş gelen hırs sözcüğünü kullanarak kendilerini biraz temize çıkarmaya çalışırlar.
Alfred Adler
Duygular değişkendir ve hepimiz bazen aşağılık duygularını yaşamışızdır. Zaman zaman becerilerimiz konusunda endişe duyar, diğerleri ile kendimizi karşılaştırarak düzeyimiz hakkında değerlendirmelerde bulunuruz. Örneğin, yaşamınızda sizi etkileyen ciddi bir değişim olur (işten çıkartılma, yakın ilişkilerde sorunlar gibi) ve bu olaylar kendimizden şüphe duymamıza neden olabilir. Böyle durumlarda genellikle arkadaşlarımıza veya ailemize döner, kendirimizi güvende ve üretken hissetmenin başka yollarını ararız. Fakat aşağılık karmaşası (kompleksi) yaşıyorsanız vereceğiniz tepkilerde farklı olur. Bu tür durumlarda kendinize yönelik eleştirileriniz daha keskin olurken, kendinize olmadık isimler takabilir ve yapmış olduğunuz bu eleştirileri de makul görebilirsiniz. Kendinizi ispat etme çapası, bazen de kontrol edilemez öfke patlamaları bu duyguların dışa yansıması olarak karşımıza çıkar.
Bireysel psikoloji ekolünün kurucusu Alfred Adler tarafından ortaya atılan aşağılık kompleksi bireyin bazı yönlerden kendini diğerler insanlardan aşağı hissetmesi durumudur. Özellikle çocukluk dönemine ilişkin aile yaşantıları ve çocuk sırası bu duygunun gelişiminde rol oynar. Aile üyeleri, akranlar ve yetişkinlerle erken etkileşim, yaşamdaki aşağılık ve üstünlüğün rolünü belirlemeye yardımcı olur. Örneğin, büyük çocuk aile içinde daha ön planda veya küçük çocuğun daha zeki olması durumu diğerinin arka planda kalmasına neden olabilir ve bu çocuk aşağılık duygusu geliştirebilir. Benzer şekilde ahlaki davranış ve akademik çıktılar açısından yüksek standartları olan anne-babaya sahip bir çocuk da bu duyguyu yaşayabilir.
Aşağılık duygusu yaşayan kişi bir kısır döngünün içerisinde kendini bulur. Kendisini değersiz görür ve aşağılık duygusunu yaşar. Bu durum acı, öfke ve intikam gibi duygular ile kendisini gösterir. Bu duygulardan kurtulmak için ise ulaşılmaz hedefler koyarlar. Koymuş oldukları bu hedeflere ulaşamazlar ve başarısız olurlar. Bu onların aşağılık duygusunu pekiştirir ve yeniden döngünün başlamasına yol açar. Bu kısır döngü yaşamlarının bir çok alanında kendini gösterir.
Aşağılık kompleksi yaşayan kişiler her zaman üstün oldukları bir durum bulmaya çalışırlar. Aşağılık kompleksinin karşıtı üstünlük kurma cabasidir. Üstünlük kompleksi, bir kişinin gerçekte olduğundan daha üstün olduğunu kanıtlama ihtiyacı olduğunda ortaya çıkar. Üstünlük kompleksi, yeteneklerinizin veya başarılarınızın bir şekilde diğer insanlardan önemli ölçüde daha iyi olduğuna dair bir inançtır. Bütün erdemler onlarda toplanmıştır. Bu duygu aslında kişinin içinde barındırdığı derin bir aşağılık duygusuna verilen tepkidir. Olayların kahramanı olan bu kişiler, her şeyin kontrollerinde olmasını ister ve her durumda üstün olmaya çalışırlar. Bu duyguya sahip kişiler küstah, kibirli ya da kavgacı olarak bu üstünlüğü sağlamaya çalışabilir. Aslında geliştirmiş oldukları yaşam tarzı bu duygunun telafi boyutunu oluşturur.
Daha fazla bilgi için ne okumalıyım?
Adler, A. (2013). The Science of Living (Psychology Revivals). Routledge.
Adler, A. (2013). Understanding Human Nature (Psychology Revivals). Routledge.