Zeki bir insanın işareti, aklını kullanarak duygularını kontrol edebilme yeteneğidir. – Marya Mannes
Duygular yaşamın merkezi konumunda yer alır ve hepimizin duyguların bizi alt ettiği günleri olmuştur. Duygular bazen muhakeme gücümüzü etkileyerek kararlarımızı şekillendirebilir, pişman olacağımız şeyler yapmaya yönlendirebilir veya bizleri yaşamı mutlu birer parçası kılabilir. Bütün bunlara rağmen duygular insan işlevselliğinin temelinde yer alır. Ahlaki değerlerimizin temellerini oluştururken bizleri motive ederek harekete geçmemizi sağlar. Ayrıca sosyal ilişkilerimizde de önemli rol üstlenir.
Duygular ruh sağlığı açısından geri dönütler sağlayan uyarıcılardır. Çevremizdeki olaylar hakkında bizi uyaran ve harekete geçmemize yardımcı olan geri bildirimler sağlarlar. Bu nedenle, onları tanımamız, aktardıkları bilgileri deşifre etmemiz, bu bilgileri anlamamız ve bunları yönetmeyi öğrenmemiz ruh sağlığı açısından büyük önem taşır. Kişinin kendi ve diğer insanlarını duygularını anlama, kendi duygularını yönetebilme ve bu bilgiyi düşünce ve eylemlerini yönlendirmek için kullanma yeteneğine duygusal zeka olarak ele alınmaktadır.
Duygusal zekada, kişi kendi duygularını tanımlar, anlar ve yönetir. Aynı şekilde diğer inşaların duygularını tanımlar, anlar ve etkilerini gözlemleyebilir. Güçlü duygusal zekaya sahip kişiler, diğer insanların bakış açılarını, yaşantılarını ve duygularını anlayabilir ve bu bilgiyi insanların neden böyle davrandıklarını açıklamak için kullanabilir.
Güçlü duygusal zeka, kişinin duyguları olumlu yollarla anlama, kullanma ve yönetme becerisi ile empatiye dayalı etkili iletişim kanallarını kullanmasına, yaşadığı sorunlar ile daha sağlıklı şekilde baş etmesine ve çatışmaları olumlu yollarla çözüme kavuşturmasına yardımcı olur. Bunun aksine duygusal zekanın düşük olması, ilişkilerde daha fazla çatışma, stresle baş etmede zorluk veya okul ve iş yaşantısı gibi alanlarda düşük başarı olarak kendini gösterebilir.
Duygusal zekayı geliştirmek için dört temel beceri
Duygusal zekayı geliştirmenin önemli yollarından bir öz-yönetim becerimizi geliştirmektir. Kendimize dair yapıcı kararlar alabilmek için öncelikle kendi duygularımızı anlayabilme ve yönetebilmemiz gerekir. Stres durumlarında kişi duygu kontrolünü kaybedebilir ve mantıksal kararlar almakta zorlanabiliriz. Aşırı strese maruz kaldığınız bir zaman dilimini hatırlayın? Neler hissettiğinizi? Böyle bunaltıcı bir durumda sağlıklı düşünmek veya mantıklı kararlar almak kolay mıydı? Muhtemelen değil. Aşırı stresli olduğunuzda hem kendinizin hem de diğer insanların duygularını sağlıklı şekilde düşünme ve doğru bir şekilde değerlendirme yeteneğimiz tehlikeye girer. Bu tür durumlar karşısında stres yönetme becerinizi geliştirmek yararlı olabilir. Stresi yönetme ve duygusal olarak anda kalma becerisiyle, düşüncelerinizi ve öz-kontrolünüzü geçersiz kılmadan üzücü bilgileri almayı öğrenebilirsiniz. Dürtüsel duygu ve davranışları kontrol etmenize, duygularınızı sağlıklı bir şekilde yönetmenize, inisiyatif almanıza ve değişen koşullara uyum sağlamanıza olanak tanıyan seçimler yapabilmenize yardımcı olacaktır.
Öz-farkındalık duygusal zekanın geliştirilmesinde diğer önemli adımlardan biridir. Çocukluk çağı yaşantılarımız duygusal gelişimimizde önemli yer edinir. Öfke, üzüntü, korku ve neşe gibi temel duyguları yönetme yeteneğiniz, genellikle erken yaşamdaki duygusal deneyimlerinizin kalitesine ve tutarlılığına bağlıdır. Ebeveynler ile kurulan ilk bağların niteliği çocuğun yetişkin olduğunda kendini değerli hissetmesini sağlar. Bu nedenle öz-farkındalık duygusal zekanın geliştirilmesinde diğer önemli bir adımdır.
Duygu, düşünce ve davranışlarımız arasındaki ilişkiyi anlamak bize yarar sağlayacaktır. Örneğin yaşadığınız duygulara baş, mide ağrısı gibi fizyolojik belirtiler eşlik ediyor mu? Duygularınız davranışlarınızı etkiliyor mu? Bu ve benzeri sorularla duygusal farkındalığınız geliştirmek veya duygusal farkındalığınız geliştirmeye yönelik bazı egzersizler yapmak yararlı olacaktır.
Sosyal farkındalık size katkıda bulunacak diğer adımlardan biridir. Sosyal farkındalık başkalarının sizinle iletişim kurmak için sürekli olarak kullandığı ağırlıklı olarak sözel olmayan ipuçlarını tanımanıza ve yorumlamanıza olanak tanır. Bu ipuçları, başkalarının gerçekten nasıl hissettiğini, duygu durumlarının andan ana nasıl değiştiğini ve onlar için gerçekten neyin önemli olduğunu bilmenizi sağlar. Bu sizlerin benzer durumlarda da sahip olduğunuz bu farkındalığı kullanmanıza olanak tanır ve empati becerinizin gelişimini destekler. Sosyal farkındalık için anda olmak gerekir. İçinde bulunduğunuz anı yaşamadan karşı tarafı anlamak güçtür.
Son olarak ilişki yönetimi diğer önemli bir basamak olarak düşünülebilir. Diğer insanlar ile iyi ilişkiler kurma ve yönetme duygusal farkındalıkla ilişkilidir. Duygusal farkındalık diğer insanlarını yaşantılarının farkına varma ve anlamamıza yardımcı olur. Duygusal farkındalığınızı geliştirerek ilişkilerinizi daha etkili, verimli ve tatmin edici hale getirebilirsiniz. Sosyal ilişkilerde çatışımalar kaçınılmazdır, bu çatışmaları birer fırsata dönüştürebilirsiniz. Çatışmayı sağlıklı ve yapıcı yollarla çözmek, insanlar arasındaki güveni güçlendirebilir.
Sonuç olarak duygular yaşamın temel parçacıklarından biridir. Öyleyse onları anlamak, yönetmek ve sosyal yaşamımızda onları olumlu şekilde kullanabilmek, bizlere duygusal bir bilgelik sağlayacaktır.
Bir sonraki pozitif psikoloji yazımızda görüşmek üzere.
Yararlanılan ve Önerilen Kaynaklar
Goleman, D. (2009). Emotional intelligence: Why it can matter more than IQ. Bloomsbury.
Hart, R. (2020). Positive Psychology: The Basics. Routledge.
Segal, J. (2021). Improving Emotional Intelligence (EQ). https://www.helpguide.org/articles/mental-health/emotional-intelligence-eq.htm